Akbank Sanat Dans Atölyesi öğrencilerinin geçen sezon sahneye koyduğu “Avuç İçi” dans projesi, bu yıl profesyonel dansçıların katılımı ve zenginleştirilmiş içerikle “PALM” adlı dans gösterisine dönüştürüldü.
Serhat Kural’ın koreografisi “PALMA”; Ay Çakır, Ceren Sezgi Çopur, Duru Yılmaz, Derin Ağma, Gizem Yalman, İpek Özgen, Nazlı Deniz Mercan ve Rayna Keleş’ten oluşan genç oyuncu kadrosuyla sanatseverlere büyülü bir gece yaşattı. Aralık ayı başında Akbank Sanat’ta izlediğimiz bu performans izleyiciyi şu düşüncelere itti: Hayat baştan sona bir mücadeledir ve bu mücadelede insanoğlu olarak yalnızız. Hayvanlar, insanlar ve bitkiler bile. Hep birlikte mücadele ediyoruz.
FARKLI BİR EVREN
Dansçılar, Oğuz Turgutgenç’in tekrarıyla “PALMA”yı seyirciye sunuyor. Gösterinin müzikleri Onur Seçki tarafından hazırlandı. Aydınlatma tasarımı Utku Kara’ya, kostümler ise Ece Özlem Yeşilbaş’a ait. Sade ve hatta içi boş bir dekor ve sade bir kostüm, vücuda yayılan müzik ve etkileyici bir ışık gösterisiyle süslendiğinde ve koreografi, dansın evrensel diliyle derin bir görsel şölene dönüştüğünde, izleyici farklı bir evrene giriyor.
21 Ocak 2025 saat 20.00’de Akbant Sanat’ta yeniden sahnelenecek olan PALMA’nın orijinal evreni, insana hayatın değerini hatırlatıyor.
‘Yeniden Doğmak’
Gösteri sonrasında mikrofonumuzu koreograf Serhat Kural’a uzatıyoruz ve o da “PALMA”yı şu sözlerle anlatıyor: “Bu gezegende yaşayan canlılar. Palma hiçbir türü (insan, hayvan, bitki) tam olarak temsil etmeyen, her canlının parçası olan bir dünyadır. “Her türlü mücadele, her türlü varoluş… Hayata dair her şey benim kabulümdür.” Genç dansçıların da fikirlerini alıyoruz. PALMA’yı şu şekilde açıklıyorlar:
Ay Çakır: “PALMA çok güçlü bir iş. Aynı duyguyu hissetmek ve sürdürmek, güçlü bir işte büyük sorumluluk gerektirir. “Hazırlanmak, kucaklaşmak ve anlamak çok keyifliydi.”
Ceren Sezgi Çopur: “PALMA benim için hayat gibi sürekli kendinden yeniden doğan canlı bir eser… Benim için en anlamlı tanım ‘yeniden doğuş’ olur sanırım..”
Nazlı Deniz Mercan: “PALMA’yı tek bir duyguyla anlatmak çok zor. İşyerinde beni canlılıkla dolduran tüm coşkulu hisleri yaşıyorum ve beni günlük hayatın akışına sıkıştıran kalıpları kırabileceğim bir alan buluyorum. Bana yaşam enerjisiyle dolu olduğum ve canlılık özümü hatırladığım bir güç veriyor.
Gizem Yalman: “Bu süreçte hep var olma çabamızı düşünüyordum. PALMA gizlediğimiz yönler ve bunları açığa çıkarma arzumuz üzerine düşünmemi sağladı.
“Tıpkı hayattaki örnekleri gibi bazen yalnız seyahat ettiğimizi, bazen bir araya gelebileceğimizi, bir noktada iç çatışmalarımızı ve kendimizi aşmamız gerektiğini hissettirdi bize.”