Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısı üzerinde tartışmalar devam ederken, nihai yasa tasarısının TBMM tatile girmeden gündeme gelmesi bekleniyor. İzmir Barosu, hazırlanan öneriye meclise gelmeden önce basın açıklaması yaptı. İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi Rojda Kuruş ise teklifin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu söyledi.
''Utançla anılacak karanlık bir döneme açılan kapıdır''
Hazırlanan yasa tasarısında dikkat çeken hususların bulunduğunu belirten Kuruş, şöyle konuştu:
''Son dönemde ülke gündemini sarsan hayvanları koruma kanununda değişiklik yapan yasa tasarısının kesinleştiği ve önümüzdeki hafta kabul edilmek üzere Meclis'e sunulacağı basında yer aldı. Bu tasarıya göre kanunun altıncı maddesi; Hayvan hakları açısından büyük bir başarıyı temsil eden ve sokakta yaşayan hayvanların kısırlaştırılması, aşılanıp rehabilite edilmesi ve daha sonra bulundukları yere bırakılmasını içeren “Yakalama-Kısırlaştırma-Aşılama” esasına dayanan 5199 sayılı Kanun getirilen kanun yürürlükten kaldırılacak, sokakta yaşayan tüm hayvanlar yavaş yavaş toplanıp huzurevlerine gönderilecek, burada hapsedilecek ve sonunda “uyutmak” adı altında hepsi öldürülecek. Bir diğer şaşırtıcı nokta da, altıncı maddenin yıllardır uygulanmadığı açık olmasına rağmen, cezasızlık zırhıyla korunan belediye görevlilerinin, tahsilat yapmamaları halinde cezai sorumluluk üstlenecek olmalarıdır. Tasarının her bir maddesi; “Birlikte yaşama kültürünün, temel hakların, hukuki kazanımların bir günde yok edilip yerle bir edileceği büyük bir katliamın ayak sesleri, yüzlerce yıl sonra bile utançla anılacak karanlık bir dönemin kapısıdır.”
“FAŞİZMİN DERİNLEŞTİRİLMESİ İÇİN ARAÇ OLARAK KULLANILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Hukuka karşı mücadelelerinin devam edeceğini vurgulayan Kuruş, şöyle konuştu:
“Katliamı 'uyku' diyerek meşrulaştırmaya çalışmanız, saldırganlık, kuduz tehlikesi gibi kavramları kalkan olarak kullanarak hak mücadelemizi engelleme niyetiniz, köpekleri parçalamak için 'halk sağlığı' bahanesi kullanmanız yaşam alanlarından ve yaşamlarından uzaklaştırılması, 2012 yılından bu yana yok etmeye çalıştığınız hayvanların karanlığına teslim olmanız, Koruma Kanunu'nun 6. maddesinde değişiklik yapılması, sokakta yaşayan hayvanları anlatarak yoksulluğun ve ekonomik krizin gizlenmesi Algı operasyonlarıyla tehdit olarak, mahkeme salonlarında teşhir ettiğimiz, sokaklara taşan şiddet ve nefret, “doğal yaşam alanı”, “Avrupa modeli”, tecride yol açacak “medeniyet” yaklaşımı. Sokakta yaşayan hayvanların öldürülmesi, “uyut” gibi sevimli ifadelerin kullanılması ve savunmasız hayvanların siyasi çatışma aracı olarak kullanılması, yeni yasayla toplumsal kutuplaşmanın ve faşizmin derinleşmesine yol açıyor.
''Toplumsal hafızamızda yeni bir yaranın açılmasına izin vermeyeceğiz''
Adına hak olan hiçbir yasanın cinayetten yana olamayacağını, TBMM tarafından onaylanması beklenen yeni yasayı imzalayan tüm sorumluların bu konuda duyarlı olduğunu hatırlatarak toplumsal hafızamızda yeni bir yara açılmasına izin vermeyeceğiz. önümüzdeki günlerde parlamentoya girecek ve tarih boyunca halklar tarafından utançla anılacaktır. İzmir Barosu olarak tüm meslektaşlarımızı mahalle sakinleriyle dayanışmaya ve hak mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.''