Ayhan Bora Kaplan (ABK) Suç örgütü davası devam ederken M7 kod adlı gizli tanık ortaya çıktı. Serdar Sertçelik Kaçarken sosyal medyada paylaştığı görüntülerle Ankara polisine suçlamalarda bulundu.
Bu iddiaların ardından İçişleri Bakanlığı tarafından Mayıs 2024'te Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne iddiaları araştırmak üzere mülki müfettişler atandı. Suç örgütüyle ilgili davaya Ankara Başsavcılığı da müdahil oldu. “gizli tanık”
soruşturmasına başladı.
Soruşturma kapsamında Başsavcılık, “tanığı etkilemeye teşebbüs etmek”, “görevle ilgili sırrı açığa çıkarmak” ve “suçluya yardım etmek” suçlarıyla suçlandı. Müdür yardımcısı Murat Çelik, organize suçlarla mücadele şube müdürü Kerem Gökay Öner, şube müdür yardımcısı Şevket Demircan, şube komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz tutuklandı.
DEMİRCAN VE SERTÇELİK İLE GÖRÜŞMELERDE SUÇLANIYORLAR
Ankara Başsavcılığı, aralarında polis müdürlerinin de bulunduğu 11 sanık hakkında iddianame hazırlayarak Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Mahkeme suçlamayı kabul etti ve polis soruşturmasının yargılama aşamasına geçildi. Davanın ilk duruşması 18 Temmuz'da görülecek.
İddianamede, Demircan'ın kendisine yönelik yürütülen idari soruşturma kapsamında sunduğu, Demircan ile Sertçelik arasındaki telefon görüşmelerine de yer verildi.
“KİMSE GÜÇLENMEMELİ”
28 Şubat 2024 tarihli raporlarda Sertçelik, kendi isteğiyle kaçtığını belirtti.
Demircan, Sertçelik ile görüşmek için yetkililerden izin aldığını açıklarken, “Şimdi gerekli görüşmeleri yapacağım. “Gerekli görüşmelerden sonra okey olursa sizi buraya özel uçakla getireceğim.”
Söylediği kaydedildi.
Sertçelik'in “Bundan sonra ne olacak koç?” sorusuna Demircan, “Onu geri göndereceğim” yanıtını verirken, Sertçelik de şunları ekledi: “Yemin ederim onu geri gönderme ihtimalimiz yok hocam.”
Bu diyalogların ardından Demircan'ın kaydedilen şu açıklamaları dikkat çekti:
“Ne söylüyorum: Okey alırsak söylüyorum. Çünkü sonuçta araştırmama katkıda bulundun. Kimse üzgün olmamalı. Yani bir suç işlemiş olabilirsiniz, bu doğru. Sonuç olarak teröristler de suç işliyor, geliyor ve etkin pişmanlıktan yararlanıyor. Kimse senin gelip gittiğini bilmeyecek. Seni gizlice götüreceğiz. Belki onu Ankara'ya bile götürmeyeceğiz. İfadenizi SEGBİS üzerinden vereceksiniz. Kendimi açıkça ifade ettim mi? Her şey yolunda giderse bak derim! Ama eğer iyi bir iş çıkaramazsak, size iyi bir iş çıkarmadığımızı söyleyeceğim.”
'TOPUN ALTINA GİRMEK İSTEMİYORUM'
İddianamede, söz konusu görüşmenin ardından ikilinin 15 Nisan 2024'te yeniden tartıştığı belirtiliyor.
Söz konusu görüşmenin kayıtlarında Sertçelik, cezaevine girmekten kurtulamayacağını ve Türkiye'ye dönmek istemediğini belirtti. Demircan, cezaevine girmeyeceğini, girse bile 1 ay hapis yatacağını belirtti.
Demircan Sertçelik'i ikna edecek “Oğlum biz her şeyi hazırladık. Ben de seni örgütün yöneticiliğinden almaya kalkıştım ve bu da kabul edildi. Neden bizi zor durumda bırakıyorsun? Yatakta kalırsanız en fazla bir ay yatakta kalırsınız. Serdar'a bakın; Biz de sizin samimiyetinize güvenerek hareket ettik. Buraya gel. Senin korumanla ben ilgileneceğim. “Seni istediğin hapishaneye göndereceğim.” dedi.
Demircan'ın açıklamalarına yanıt veren Sertçelik, şunları söyledi: “Ben teknik direktörüm ve şu anda siyasi durumu çok iyi takip ediyorum. Orada da sorunlar var. Ne olacağı belli değil. “Kendimi böyle bir topun altına atmak istemiyorum” şeklinde yanıt verdiği kaydedildi.
“AKP'DEN ÇAĞRI OLDU”
Söz konusu ses kayıtlarında Sertçelik'in daha sonra Demircan'la Türkiye'ye dönüş konusunda görüştüğü belirtiliyor.
İkili arasında şu diyalog dikkat çekti:
“Demircanus: “Ne oldu, kararını ne değiştirdi?”
Sert çelik: “Yurt dışında ölmem gerekiyorsa en azından gelmeme izin verin.”
Demircan: “Neden gelmek istemedin, neden şimdi geliyorsun? 'Açıkça konuşmak.'
Sert çelik: “Bunları dert etmemem gerektiğini söyledim. “Durumlarımı biliyorsun.”
Demircan: «Hayır, o zaman dedin ki; AK Parti'den aradıklarını mı söylediniz?”
Sert çelik: «Ordan biri aradı ve herkes bir şeyler söylüyor. “Güzel, artık kendi hayatımı yönetmem gerekiyor.”
“AKP VE MHP Bırakın, Patlatın”
Demircan aynı ses kaydında yaptığı konuşmada Sertçelik'e devletten kimlik kartı verileceğini söyledi.
Demircan, Sertçelik'e gelmek için birçok konuyu açıklamak zorunda kalacağını da belirterek, şöyle konuştu: “Seni neden tanık koruma programına sokmaya çalışıyorduk? Devlet sana kimlik verecek. Bunlara karşı geri teptin. Şimdi tekrar başkanla görüşmem ve bunun için ortam yaratmam gerekiyor. Geri dönersen farklı şeyler söylemek zorunda kalacaksın. Sadık Soylu (Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeni) Çıkarın, fişini çekin. Bakın MHP ve AK Parti muhtemelen gidecek. Artık mesajlar verilmeye başlandı. Yani eğer bir şey varsa havaya uçurun.” Konuşması dikkat çekti.
'CUMHURBAŞKANIYLA GÖRÜŞECEĞİM'
İkilinin 26 Nisan 2024'te yaptığı görüşmede Sertçelik'in Türkiye'ye nasıl getirileceği planlandı. Kayıtlara göre; Sertçelik'in kaldığı yerden Yunanistan sınırına gitmesi ve sınır kapısında Demircan'ın görevlendirdiği bir görevli tarafından Türkiye'ye götürülmesi planlandı.
Planda Sertçelik'in sahte pasaportla Türkiye'ye girerken yakalandığı haberi de yer aldı. Sertçelik'in Türkiye'ye girişinin ardından Demircan, yeni bir kimlik ve gizli tanık kod adı alarak davaya katılmaya karar verdi.
Bu planlama yapılırken ikilinin şu konuşması dikkat çekti:
“Sert çelik: “Müdürüm, tek çekincem şu: Halkbank, Bekir Bozdağ vs işin içine girince film bana geri dönecek mi?”
Demircan: “Bu konuları başkanla görüşeceğim”
Sert çelik: “Bu tarafta da karmaşık olsa da yönetmen. Görünen o ki artık siyasi durum da değişiyor. Yani artık hiçbir şey eskisi gibi değil.
Demircan: “Bak bunu söylemeyeceğim ama sadece söyleyeceğim. Ellerinizle Temiz Eller Harekatı'na başladığımızı bildirdiler. 'Sen de oradan payını alacaksın.'”
'BUNLARI SİZİ KORKUTMAK VE GÜVEN VERMEK İÇİN YAPTIM'
Demircan, iddianamede polise verdiği ifadelerde söz konusu görüşmelerin gerekçesini açıkladı. “Bu diyalogları bazen korkutmak, bazen de güven vermek için oluşturdum. Bizler polis memuruyuz ve asla siyasi nedenlerle hareket etmiyoruz. Yapmadım. Devletime karşı yapılan her türlü konuşmaya karşı çıktım ve çıkmaya da devam edeceğim. Herhangi bir siyasi isimden bahsetmedim. Serdar Sertçelik bahsetti. “Bu konuşmalar Nurullah Özgür Kopuk isimli şahsın telefonundan yapılmıştır.” Bunu ifadeleriyle anlattı.