
Gazze kentinde ateşkesin ardından binlerce kişi mahallelerine dönerek evlerinin yıkıldığını gördü ve kurtarılabilecek eşyaları topladı.
Ancak Cebaliye, Şeyh Rıdvan ve Ebu İskender gibi bölgelerde insanlar enkaz altında patlamamış patlayıcı robotlarla karşılaştı.
Sivil Koruma yetkilileri bu robotların tam olarak nerede olduğunu bilmediklerini ve halkın büyük bir korku içinde yaşadığını söylüyor.
Her gün 300 binanın yıkıldığı iddia edildi
Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü, 1 Eylül'de yayınladığı raporunda, İsrail'in bu robotları Jabaliya mülteci kampında Mayıs 2024'ten itibaren kullanmaya başladığını ve Ekim ateşkesine kadar bunları “benzeri görülmemiş bir hızla” genişlettiğini söyledi.
Rapora göre bu dönemde sadece Gazze ve Cebaliye'de günde yaklaşık 300 ev bu yöntemle yıkıldı.
Robotlar zırhlı araçların içine yerleştirilen patlayıcılardan yapılıyor. İsrail askerleri bu araçları zırhlı buldozerlerle hedef noktalara sürüklüyor ve ardından uzaktan patlatıyor.
Gazze Sivil Savunma sözcüsü Mahmud Basal, “robotların öldürücü menzilinin 500 metre civarına ulaştığını” ve “altyapı tahribatının akıl almaz boyutlarda olduğunu” söyledi.
“Koşmaya başladım ve kendimi enkaz altında buldum.”
Cebaliye mülteci kampından 22 yaşındaki Şerif Şadi, İsrail saldırısı sırasında robotların çıkardığı sesi ilk duyduğunda “daha önce hiçbir bombadan duymadığı bir sesle” karşılaştığını söyledi.
“Robot tüm apartmana girecek ve saniyeler içinde tüm mahalle yok edilecek” dedi.
“Koşmaya başladım, yaklaşık 100 metre uzaklaştım ama patlamanın şiddetiyle kendimi molozların altında buldum. Artık en yakındaki kişiden iz yoktu.”
Şadi, birkaç gün sonra benzer bir patlamada bir arkadaşını kaybettiğini söyledi:
“Beraber hastaneye giderken bir robot daha gördük. Panik içinde kaçtık, ardından patlama oldu. Döndüğümde arkadaşım tamamen mahvolmuştu.”
Euro-Med raporunda, bu robotların “ayrım gözetmeyen ve yaygın yıkıcı güçleri” nedeniyle yasak silahlar kategorisine girdiği ve sivil alanlarda kullanılmalarının “hem savaş suçu hem de insanlığa karşı suç” teşkil ettiği belirtiliyor.
İsrail ordusu bu iddialarla ilgili herhangi bir kamuoyuna açıklama yapmadı.
Patlamadan sonra bile ölüm yayılıyor
Gazze'deki Filistin Tıbbi Yardım Derneği Direktörü Dr. Muhammed Abu Afaj, bu robotların patlamadan sonra bile ölümcül etkiler bıraktığını söyledi.
“Patlamaların ardından geriye güçlü, keskin bir koku ve yoğun bir duman kalıyor. İnsanlarda nefes darlığı, boğulma hissi ve solunum yolu zehirlenmesi yaşanıyor” dedi.
Abu Afaj, bu gazların kurşun ve diğer zehirli kimyasalları içerebileceğini söyledi.
Gazze şehrinin Sabra mahallesinde yaşayan Ümmü Ahmed el-Dreimli durumu şöyle anlattı: “Barut kokusu ve yanan metal ciğerlerimize yapışıyor, patlamadan sonra bile nefes almakta zorlanıyoruz.”
Girişten önce “Robot temizliği”
Sivil Savunma ve Ambulans Medya Dairesi'nden Muhammed Ebu Temmus, İsrail'in bu robotları “kara saldırısından önce bölgeyi düzleştirmek” için kullandığını söyledi.
“Hava saldırısı bazı binalara zarar verebilir, ancak robotlar on binadan oluşan bir caddenin tamamını yok eder” dedi.
Abu Temmus'a göre İsrail ordusu bu robotları sıklıkla ambulansların ve kurtarma ekiplerinin girişini engellemek için kullanıyor. Bazı bölgelerde kurtarma ekipleri enkazın büyüklüğünden dolayı artık yolların nerede başladığını bile belirleyemiyor.
Gazze'de patlamayan robotlardan endişe ediliyor
Ateşkesin ardından sivil savunma ekipleri bazı bölgelerde patlamamış robotlar buldu. Tel ez-Zatar'da incelenen bir robotun içinde “tanımlanamayan sarı macun kıvamında bir madde” tespit edildi.
Abu Temmus, “Yapabileceğimiz tek şey çevreyi kordon altına almak ve insanları uzak tutmak. Ancak bu robotları etkisiz hale getirmek için gereken ekipman Gazze'ye getirilemez.” dedi.
Uzmanlar, İsrail'in yeni nesil patlayıcı robotlarını, savaş alanını sistematik olarak yok etme ve sivilleri sindirme stratejisinin bir parçası olarak değerlendirdi.