Sokak hayvanları kanunu neleri içeriyor, Türkiye'de nasıl karşılandı?

Türkiye'nin yeni sokak hayvanları kanunu, sahiplenilmemiş sokak köpeklerinin bir ay içinde “uyutulmasını” gerektiriyor. Köpeklerin saldırısına uğrayanlar düzenlemeyi memnuniyetle karşılarken, hayvanseverler ise tepkili.

REKLAM

Türkiye'de son aylarda bir kısmı ölümle sonuçlanan sokak köpeği saldırılarının artması, kuduz riski ve sokak köpeklerinin toplanması gibi sorunları gündeme getirirken, barınaklarda ve sokaklarda hayvanların vahşice öldürülmesi de bir diğer sorun. konunun boyutu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yılın başında Avrupa'daki sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemelerin Türkiye'ye getirileceğini duyurmasıyla tartışmaların yönü “uyku” yani ötenaziye kaydı.

“Uykuya sokma” dünya çapında öldürücü enjeksiyonla öldürme yerine tercih edilen kullanım yöntemidir.

Erdoğan'ın talimatıyla hazırlanan yasal düzenlemede, sahipsiz köpeklerin belediyeler tarafından toplanarak barınaklara yerleştirileceği, daha sonra internet siteleri aracılığıyla sahiplendirileceği, sahiplenilmeyen köpeklerin ise bir ay içinde aşı yöntemiyle öldürüleceği belirtiliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK) ortak çalışması sonucu ortaya çıkan tasarı, incelenerek hazırlandı. dünyanın her yerinden örnekleri ve meclis grubuyla birlikte ilk günden itibaren hayvanseverlerin gözü önünde oldu. Hayvan hakları savunucularının öldürme seçeneğinden vazgeçilmesi yönündeki çağrılarına rağmen Meclis'e sunulan düzenlemenin artık sonuna gelindi.

Peki artan kuduz saldırıları ve vakaları karşısında insan sağlığının korunması için gerekli adımların atılmasına gerekçe sağlayan yasal düzenleme neyi içeriyor?

Yasaya göre öncelikle agresif köpekler ve kuduz riski taşıyanlar toplanacak. Rehabilite edilip sahiplenilemeyen köpeklerin 1 ay içinde emekliye ayrılmasının öngörüldüğü yasa tasarısında, hayvanını terk edenlere de yeni cezalar öngörülüyor. Sonuç olarak başka bir ilçe sınırına veya ormanlık alanlara hayvan bırakanlara hayvan başına 50 bin TL ceza kesilecek. Hayvan sahiplenip sokağa atanlara uygulanan 5 bin TL'lik ceza, 50 bin TL'ye çıkarılacak.

Tasarıda “sokak hayvanı” tanımına da yer veriliyor. Bu tanıma göre “köpeklerin yakalanması ve kısırlaştırılması” da belirli hükümlere tabi olacak. Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış veya anatomik yapısı/vücut bütünlüğü bozulmuş köpekler öncelikli olarak alınacaktır. Mahalle vatandaşlarının beslediği zararsız köpekler kısırlaştırılmak şartıyla sokaklarda kalmaya devam edebilecek.

Toplanan sokak köpeklerinden, barınak koşullarında yaşayamayacak durumda olan, hasta veya saldırgan olanlar ile bir ay içinde sahiplenilmeyenler ötenazi ile öldürülecek.

Çip uygulaması devam edecek

Sahiplendirilen köpeklerin kısırlaştırma, dijital kimliklendirme ve çipli takip uygulamalarına devam edilecek.

Ayrıca önerilen yeni kanuna göre idarelerin görevleri yeniden düzenlenecek ve Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sahipsiz hayvanlara yönelik bütçesi artırılacak.

Söz konusu yasa, saldırılar sonucu yaralanan ve ölen çocukların aileleri başta olmak üzere başıboş hayvanlarla mücadele eden grupları sevindirirken, muhalefetten ve hayvanseverlerden tepkiler sürüyor.

Muhalefet kısırlaştırmadan yana

Yasal düzenlemede muhalefet partilerinin görüşleri de dikkate alınacak.

Kurban Bayramı sonrası muhalefet partileriyle paylaşılması beklenen tasarıya ilişkin muhalefet partilerinin yorumları şöyle:

Ana muhalefet partisi CHP, hayvanları uyutmak yerine “kısırlaştır, aşıla, yaşat” formülünü tercih ediyor, barınma ve aşı için belediyelere kaynak aktarılması gibi çözümler öneriyor.

Etkin bir kısırlaştırma kampanyasıyla sorunun 5 yıl içinde kesin olarak çözüleceğinin altı çiziliyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, “Cinayetlere, suikastlara itibar etmeden, hep birlikte çözeceğiz” sözleriyle tasarıyı hedef almıştı.

Hayvanları öldürmek için kullanılan ilaçların maliyetinin yüksek olduğunu belirten Özel, anestezinin kısırlaştırmadan daha pahalı olacağını söyledi.

REKLAM

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, hükümete “Topla, kısırlaştır, aşıla, koru” formülüne dayalı benzer bir düzenleme getirme çağrısında bulunarak, evcil hayvan ticaretinin tamamen yasaklanması gerektiğini vurguladı.

“Uykuya dalmak” gerçekten çözüm olabilir mi?

Yasal düzenleme çerçevesinde anestezinin kapsamı sınırlı olsa da hayvanseverler, mevzuat hükümlerinin bahane edilerek sokak hayvanlarının toplu şekilde katledilmesinden korkuyor.

Pek çok hayvansever, AK Parti'nin sadece saldırgan ve kuduza eğilimli sokak hayvanlarına ötenazi yapılması yönündeki önerisine rağmen uygulamada bunun suiistimal edileceğini düşünüyor.

Öte yandan Türkiye'deki düzenlemeye ilişkin Avrupa'nın birçok ülkesinden de yorumlar geldi.

Benzer bir yasa, 2013 yılında bir çocuğun köpek saldırısı sonucu ölmesinin ardından başıboş köpeklerin toplanmasına ilişkin tartışmaların alevlendiği Romanya'da da uygulandı.

REKLAM

Romanya yasalarına göre barınaklarda toplanan köpekler, kimse sahiplenmediği takdirde uyutuluyor.

Romanya'daki hayvan hakları savunucuları, başıboş köpeklerin yasaya uygun şekilde toplanıp öldürülmesinin sorunu çözmediğini söylüyor. Sahiplenilen köpeklerin şehir dışında bırakılmaması ve kaçak üretimin durdurulmaması halinde sorunun aslında çözülemeyeceğinin altını çiziyor.

Hayvan hakları savunucuları ve bazı veteriner hekimler, sorunun aslında köpeklerin bir meta olarak görülmesinden kaynaklandığını söylüyor.

İç Hastalıkları ve Veteriner Psikolojisi Uzmanı Prof. insan-hayvan ilişkisi'.”

Uzman şunları ekliyor: “Korkmuş ve psikolojisi bozulan bir hayvanın bu işkence nedeniyle saldırıya uğramasından en çok şikayetçi olanlar bu kişiler olsa da bu durum hepimizi üzüyor.”

REKLAM

Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın ortaklaşa açıkladığı verilere göre ülkede şu anda 2,8 milyon başıboş köpek bulunuyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın 27 Mayıs'ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sokak köpeği sayısının 4 milyon civarında tahmin edildiği belirtildi.

Rakamlar arasındaki farkın yerel yönetimlerin doğru kayıt tutmamasından kaynaklandığı düşünülüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir